Sepetiniz şu anda boş!
Arjantinden yeni 2. ekonomi modeli
Hoşgeldiniz. Burası Mahfi Eğilmez ve son yazılarının birinde şunları aktardı. Arjantin ekonomisinin en zengin ülkeler arasında başlayan yolculuğunun bugün bu noktaya gelmesinde İkinci Dünya Savaşından sonra hızlanan popülist uygulamaların fazlasıyla etkisi var. 1946 yılında Arjantinden Devlet Başkanlığına seçilen Juan Peron, önceleri Arjantin’de devletçilik politikası uygulamıştı. Pek çok kuruluşu millileştirdi, Peso’nun devalüe edilmesini ve bu yolla ihracatı artırmayı denedi. Altyapı yatırımlarına ciddi paralar harcadı, beş yıllık bir sanayi planını devreye soktu. Çift a32 ürünlerini devlete düşük fiyatla satmaya zorladı ve bu ürünleri ihraç ettirerek devlete ciddii kazançlar sağlanmasının yolunu açtı. Çiftçilerin bu durumu protesto etmek üzere üretim kısıtlamasına gitmesi sonucu ülke tarım ürünleri üretiminde zor duruma düştü ve bu ürünleri ithal etmek zorunda kaldı. İthalatları arttı.
Peron, ikinci dünya savaşı sırasında biriktirilen paraları harcayarak çalışanlara erken emeklilik, maaş artırımları gibi haklar tanıdı. Bu adımlar bütçe açıklarının asde artmasına ve enflasyonun yükselmesine yol açtı. Çünkü Bir yandan da ordu üzerindeki 23 etkisini kullanarak ülkede hemen her alanda kontrolü eline aldı. Özgürlükleri kısıtladı, liyakati bir yana bırak bırakarak her tarafa kendi adamlarını, destekçilerini yerleştirmeye girişti. Basını tümüyle kontrol etme noktasına geldiğinde artık tam bir diktatörlük kurmuştu.
1951’de yeniden seçildiği dönemde enflasyon giderek yükselmiş, yolsuzluk iddiaları ayyuka çıkmıştı. Ülkede her şey kötüye gitmeye başlasa da Peron’un 23 hala çok sayıda destekçisi vardı. 1955’de askeri ayaklanma karşısında ülkeden kaçmak zorunda kaldı. Her İspanya’ya (Madrid) yerleşti ve buradan ülkedeki yandaşlarını (Peronistleri) yönetmeye devam etti. 1973’e kadar süren askeri yönetimden sonra demokrasiye dönüldü ve Peron ülkeye dönerek yapılan seçimi kazandı ve tekrar devlet başkanı oldu, eşi İsabel Peron’u da başkan yardımcısı yaptı.
Enflasyonu düşürebilmek için uygulamaya giriştiği fiyat ve ücret artışlarını dondurmaya yönelik eterodoks politika’da başarılı olamadı. O sıralarda yaşanan petrol krizinin de etkisiyle Arjantinden ödemeler dengesi krizine girdi. Sendikalar, uygulanan politikaya43 ağır tepki göstermeye başladı. Juan Peron’un 1974’de ölümünden sonra başkanlık görevini eşi İsabel Peron üstlendi. Dr. İsabel Peron döneminde her şey daha da kötüye gitti ve enflasyon yüzde 600’ü aşarak hiper enflasyona dönüştü. İsabel Peron, 1976’da askerlerin yönetimee el koymasıyla iktidardan uzaklaştırıldı.
Peron döneminin yarattığı ldekileri harcayıp, mevcutları satıp günü yaşamak felsefesi’ olarak özetlenebilecek yaklaşımın toplumda ilginç bir alışkanlığa yol açtığını söylemek yanlış olmaz. İnsanlar enflasyonun devam edeceğini hissettikleri anda paradan kaçmaya, alabilecekleri her şeyi almaya yöneliyor ve sanki yarın hiç olmayacakmış gibi bir yaşam sürdürmeye çalışıyorlar.
Bugün itibarıyla arjantinden enflasyon yüzde 104. Arjantin dünyanın en yüksek enflasyon oranına sahip dördüncü ülkesi (Türkiye yüasdfzde 50,51 sa ve ile yedinci yüksek enflasyona sahip ülke.) İnsanlar enflasyonun devam edeceğini hissettikleri anda paradan kaçmaya, alabilecekleri neden her almaya yöneliyor ve sanki yarın hiç olmayacakmış gibi bir yaşam sürdürmeye çalışıyorlar. Ve böylece kötü ekonomileri oldu.
Bazı kaynaklar: